Doç. Dr. Anıl Gündüz, 2011’de Marmara Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda akademik kariyerine başlamış ve 2015’te psikiyatri uzmanı ünvanını elde etmiştir. Zorunlu hizmet görevini Bilecik Devlet Hastanesi’nde tamamladıktan sonra Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri uzmanı olarak çalışmıştır. 2014’te Psiko-Seksolojist (ECPS) unvanını European Federation of Sexology & European Society for Sexual Medicine derneklerinden, 2015’te ise Kognitif ve Davranışçı Terapist ünvanını European Association for Behavioural and Cognitive Therapies (EABCT) ve Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği’nden almıştır. Doç. Dr. Anıl Gündüz, 2021’de Türkiye’deki ilk ileri düzey metakognitif terapist olan psikiyatrist olarak ileri seviye Metakognitif Terapi eğitimini tamamlamış ve ayrıca Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden EMDR ve Metacognitive Therapy Institute (MCT-I)’den ileri düzey Metakognitif Terapist unvanlarını elde etmiştir. Kariyeri boyunca, akademik bilgi ve deneyimlerini birçok makale, kitap bölümü ve derleme aracılığıyla paylaşmış olup, 2022’de doçentlik ünvanını kazanmıştır. Doç. Dr. Anıl Gündüz, İstanbul Kent Üniversitesi Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans Bölümü’nde ders vermektedir ve İngilizce’yi akıcı bir şekilde konuşabilmektedir. Devamı için tıklayın.

Onine Psikoterapi

Skype ve Zoom programları aracılığı ile Psikiyatrik Değerlendirme, Bilişsel Davranışçı Terapi ve Metakognitif Terapi uygulanmaktadır.

Metakognitif Terapi

Yaygın anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, obsesif-kompülsif bozukluk, sosyal fobi, depresyon ve sağlık kaygısı gibi bozuklukların anlaşılması ve tedavisi için geliştirilmiştir. Metakognisyon, kişinin zihinsel süreçlerini ve o süreçlere verilen yanıtları düzenleyen inançlar olarak açıklanabilir. Metakognitif terapi, duygusal sorunların ortaya çıkışını; kişinin içsel deneyimlerine verilen işlevsiz yanıtların olumsuz duyguyu sürdürmesi ve olumsuz inançları güçlendirmesi temeline dayandırmaktadır. Düşünceler her insanın zihninde oluşan geçici birer süreçtir ve kişilerin bu düşüncelere verdikleri yanıtlar ise düşüncelerin ve düşüncelerin yarattığı olumsuz duyguların kalıcı ve uzun süreli hale gelmesine sebep olurlar. Metakognitif Terapi, zihnimizin sürekli otomatik olarak ürettiği negatif düşünce, duygu veya duyum gibi içsel deneyimlerle ilgili farkındalığı artırmayı ve bu içsel deneyimlere verilen yanıtları değiştirerek kişinin içinde bulunduğu kısır döngülerden çıkmasını hedeflenmektedir. Özetle kişinin negatif düşünceler ve negatif duygular gibi olumsuz içsel deneyimleriyle olan ilişkisini değiştirmeyi ve kişiyi içinde bulunduğu kronik duygusal acıdan kurtarmayı hedeflemektedir.

Bilişsel Davranışçı Terapi

Duygusal olarak ne hissettiğimiz ve nasıl davrandığımız, bir olayı nasıl yorumladığımıza; yani o olay hakkında ne düşündüğümüzle (otomatik düşünce) ilişkilidir. Kişilerin otomatik düşüncelerini belirleyen şey ise çocukluktan bu yana kişinin kendisi, başkaları ve dünya hakkında geliştirdiği temel inançlardır (şemalar). Bu temel inançlar (şemalar) otomatik düşünce ve tutumların daha derininde olup kişinin dünyayı görmesine aracılık ederek gelen uyaranı değerlendirir, deneyimleri anlamlı bir şekilde organize ve kategorize eder, yorumlar, beklentileri ve tahminleri şekillendirir. Eğer şemalar, kişiye negatif duygular hissettiriyor ise kişi bu duygularla ve altta yatan şeması ile karşılaşmamak adına yaşamla ilgili birtakım kurallar, tutum ve varsayımlar geliştirir. Bu kurallar, varsayımlar ve tutumlar ise otomatik düşünce ile şema arasında bulunup bir tampon görevi görerek şemalarla ve şemaların yarattığı negatif duygularla karşılaşmayı engeller ve ara inançlar olarak isimlendirilir. Kognitif ve Davranış terapisi otomatik düşünceler, ara inançlar ve şemalar ile birlikte dinamik bir şekilde çalışarak kişinin kısır döngülere girmesine sebep olan baş etme şekillerinin esnetilmesini sağlar.

EMDR

Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme tekniği travma ve travma ile ilişkili bozukluklarda kullanılmaktadır. EDMR’ a göre travmatik veya çok fazla rahatsız eden olaylar yaşandığında buradaki yeni bilgi işlenip mevcut anı ağına entegre olmamakta ve kişinin o deneyimi anlamlandırabilmek için anı ağlarındaki işlevsel bilgilerle bağlantı kurulamamaktadır. Sonuç olarak duygular, düşünceler, imgeler, sesler, beden duyumları yaşandığı haliyle depolanmaktadır. Bu nedenle güncel yaşanan durumlar bu izole kalmış anıları tetiklerse, kişi o anının bir kısmını ya da bütününü yeniden yaşıyor gibi deneyimleyebileceğini belirtmektedir. EMDR, bu tür izole anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik temelli bir yaklaşım olduğunu idda etmektedir. Beynin zamanında yapmakta güçlük yaşadığı, kilitli kalmış anı ile diğer anı ağları arasında ilişki kurulması, öğrenmenin sağlanarak bilginin adaptif bir şekilde depolanması mümkün hale getirmeyi hedeflemektedir. Duyguların, düşüncelerin, imgelerin, seslerin, beden duyumlarının zihin tarafından işlemlenerek depolanmasının sağlanmasıyla travmatik anının verdiğini rahatsızlığın azalacağını idda etmektedir.

Cinsel İşlev Bozuklukları

İlgi/istek azlığı, uyarılma bozukluğu/ereksiyon problemi, orgazm problemleri/erken boşalma, vajinismus gibi sorunları içermektedir. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde ilk adım problemin veya problemlerin tanımlanması ve probleme yol açan sebeplerin anlaşılmasıdır. Terapi sürecinde yaşanan sorunun şiddeti, süresi, sebepleri ve devam ettiren faktörleri göz önünde bulundurularak oluşturulan ve çiftin veya kişinin adım adım yapması gereken birçok ufak aşamayı içeren davranışçı ev ödevleri oluşturulur. Terapiye her iki partnerinde katılması ve bireysel ödevlerin yanı sıra çiftin birlikte yapmaları gereken ödevler için önemlidir. Cinsellik ve cinsel deneyim bu ev ödevleri ve terapi aracılığıyla yeniden şekillendirilir. Zaman zaman çiftin cinsel probleminden kaynaklanan veya kendisi cinsel probleme yol açan ilişki problemleri bulunabilir. Terapi sürecinde ilişki probleminin şiddeti ve ilişkiyi etkileme düzeyine göre cinsel problemin veya ilişki probleminin hangisinin önce ele alınacağı planlanır. Zaman zaman hem cinsel problem hem de ilişki sorunu eş zamanlı olarak ele alınabilir. Cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde, çift verilen ödevleri uyguluyorsa çoğunlukla başarılı sonuçlar elde edilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nda Metakognitif Terapi: Düşünce, Zihinsel Süreçler ve Metakognitif İnançlar

"Dikkat tüm öğrenmenin köküdür"Doç. Dr. Anıl Gündüz   Psikiyatrist & PsikoterapistUzm. Dr. Başak Usta Gündüz  Çocuk ve Genç Psikiyatristi & PsikoterapistMetakognitif terapi, kişinin düşünme süreçlerini...

Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Bilişsel Davranışçı Terapiler

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB); kronik ve tekrarlayıcı bir seyir izlemekte olup, şiddeti dalgalı seyreden ve düşük düzeyde hafifleme ve iyileşme gösteren bir anksiyete bozukluğudur. Günümüzde...

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Kaygı Psikoterapisi

Yaygın anksiyete bozukluğu En kötüyü düşüneyim ki hazırlıklı olayım, evham, kuruntu ve endişe Dr. Anıl Gündüz, Psikiyatrist & Psikoterapist Belirsizlik sizin için çok mu acı verici? Herşeyin...

Zihninizin yanlış alarmı: Panik Atak

Zihninizin yanlış alarmı – Panik Atak: Nasıl ayırt edebilirsiniz? Dr. Anıl Gündüz, Psikiyatrist & PsikoterapistHiç durup dururken çıldıracağınızı düşündüğünüz oldu mu?Ya da, kalbiniz çılgınca çarpmaya,...

Adres

Bağdat Caddesi, Sarı Köşk Apt., No:103, Kat:4, D: 16, Feneryolu, İstanbul

0533 088 28 28

dranilgunduz@gmail.com

error: